Nazlı Defterdar Mahmut Efendi Camii

Defterdar Caddesi ile Çömlekçiler arkası sokak arasındadır. Eskiden her iki yola açılan avlu kapısı vardı. Bugün yalnız cadde tarafındaki mevcuttur.

Defterdar Caddesine açılan iki söveli avlu kapısı, 1973 senesinde yol yükseltildiğinden çukurda kalmıştır. Kapının sağında toprağa gömülü vaziyette 950 (1543) tarihli Defterdar Çeşmesi bulunmaktadır. Kapı üzerinde üç sıra halinde hazırlanmış sekiz mısralı bir kitabesi vardır. Banisinin hattı ile yazılmış olan bu Arapça kitabenin tarih beyti şudur:

Arifi güft beher o târihi

İsm-i mescid makâm-ı Mahmud-dest

Tarihi yazı ile yazılmış olup şudur:

Fisene seb’a ve erba’in ve tis’amie: 947 (1540)

Cami, kesme taştan yapılmıştır. Tek kubbeli olarak gösterilmiştir. Oysa cami ahşap çatılıdır. Kapısı önünde dört mermer sütunlu bir revakı vardır. Üstü cami çatısı ile beraber örtülmüştür. Mermer kemerli ve alternatişi kapısı üzerinde Mahmud Çelebi hattı ile yazılmış, üç sıralı şu kitabe vardır: Hazih ‘üd-dâr’üs-sa ‘id ehliha

Essetü Lillah Rabb’ül-âlemin

Kadd bezâ-hâ ehl-i hayr mansaf

Barek Allah ni’am ecr’û’l-âlemin

Kıl manzumen keza târihhen

İnnehâ dâr’ün likavmin muhtedin 948(1541)

Kitabenin iki tarafına Kelime-i Tevhid, üstüne de kufi yazısı ile Mahmud yazılmıştır.

“Avlusundaki ahşap medrese ile Çömlekçiler Arkası Sokağı tarafındaki taş mektebinden eser yoktur. Minaresi sağda olup tamamen kesme taştan yapılmıştır. Mabet Mimar Sinan’ın eseridir. İlk yapıldığı zaman kubbeli idi. 1179 (1766) depreminde çökmüş ve daha sonra da ahşap tavanlı olarak yeniden yapılmıştır. Mihrab duvarındaki çatlak elan durmaktadır. 1970 tarihinde avlu duvarları geriye alınarak haziresi biraz küçültülmüştür.

Hadika yazarı diyor ki:

“Mahmud Efendinin Varna’da dahi bir mektebi vardır. Kendisi Hattat Şeyh Hamdullah Efendiden mezun olarak hüsnü hatta malik imişler. Camiin minaresi alemine bir hokka ve kalem koyup zamanla kalem kaybolmuş yalnız hokkası mevcut idi. 1179 (1766) senesi büyük depreminde tamamen tamir olunduğu sırada hokkaya yine kalem konulmuştur.

Camii şerifin önündeki büyük iskelenin Defterdar iskelesi denmekle meşhur olmasına bu Camii şerif sebeptir.

Ahşap medrese mütevelli reyi ile evli olanlara oda oda kiraya ve verilmiş ve mektep dahi kaldırılıp yerine kira evleri yapılmıştır. Sonra deniz tarafındaki kapısı üzerine bir ahşap mekteb yaptırıldı. Sultan I. Abdülhamid devri (1774-1789) başlarında Deftardar İskelesi’nin iki tarafına kahvehane ve dükkanlar inşa edilmekle burası bir çarşı hükmüne girmiştir.

Camiin mahallesi vardır.”

Bu dükkanlar ve çarşı, 1985 tarihinde, Haliç sahillerinin açılması sırasında yıktırılmıştır.

Nazlı Mahmud Çelebi denmekle maruf olan bu zat, İstanbulludur. Kanuni Sultan Süleyman devrinde iki defa başdefterdar olmuştur. Birincisinde 944 (1537) de göreve atanmış ve 949 (1542) tarihinde de azl olunmuştur. 951 (1544) de de son defa başdefterdar olmuş ve bu 953 (1546) tarihindeki vefatına kadar sürmüştür. Kabri, camiinin arkasındaki türbesindedir.

Türbesinin küçük kubbesi sekiz yüzlü bir kasnağa oturtulmuştur. Bunlar dört mermer sütun üzerinde olup sütunlar arasına kenarları dilimli mermer kemerler yerleştirilmiştir. Baklava başlıklı sütunlar arasına ve alt tarafına mermer birer şebeke parmaklık konmuştur. Bugün yalnız iki tarafındaki mevcuttur. Asma kapısının takına kelime-i tevhid yazılmıştır. Kapı kanatları yok olmuştur.

Mermer lahdinin üzerinde kırık bir şahide vardır. Üzerindeki kitabe şudur:

Merhum ve mağfur sahib’ül-hayrat ve’l hasenat

Defterdar Mahmud Çelebi Efendi ruhiçün fatiha. 953 (1546)

Bu taş sonradan yenilenmiş olmalıdır. Türbenin üstü eskiden kiremitle örtülü olduğu halde 1970 senesinde çimento ile sıvanmıştır.

Tuhfei Hattatin’de şöyle bir not vardır:

“Yıldız nüshasının kenarında: Mahmud bin Abd’üvvedûd el-ma’dud el-Defteri. Bu veçhile ketebesi görüldü.”

Abdüvvedûd Hazretlerinin aynı sırada ve 300 adım ileride türbesi ve camii vardır. Mahmud Efendinin camiini burada yaptırmasının sebebi de babasının yakınında bulunmasından dolayı olmalıdır. Haziresinde şu zevatın şahîdeleri vardır: Tarihi yoktur, baştaşı kelime-i tevhid, ayaktaşı: Nesli Hân bint-i… gerisi okunmaz haldedir. Önünde üç küçük mermer sanduka vardır. Biri hançer kabartmalıdır. Üzerlerinde yazı ve tarih yoktur. Bunlar, Defterdar iskelesi yanındaki sahil saraylarda vefat eden Sultan Zâdeler olmalıdır.

1016 (1607) Kadı İlyas Bey

1062 (1652) Mustafa Ağa

1097 (1685)

Hafız Efendi 1197 (1783)

İsmetlû Şâh Sultan validesi devletlû Kadın Efendimizin cariyesi Letafet Kalfa.

1210 Şaban 13 (fiubat 1796) Şâh Sultan çırağı Üftade Kalfa.

1213 (1789) Şâh Sultan çırağı ve mektûbi-i sadr-ı âli hülefâlarından İbrahim Halidi Efendinin eşi Melek Zat Kadın.

1227 Z. 4 (Aralık 1812) Ashab-ı hümâyun Abdülhamid Beyefendinin kızı Tâhir Efendizâde Abdullah Atıf Efendinin eşi Şerife Emine Hanım.

1229 Ra. 8 (Şubat 1814) Beyhan Sultan Başkapı gulamı Beşir Ağa.

1233 (1817) Sadr-ı Anadolu Köstendili Mehmed Tâhir Efendinin kızı ve müderrisinden şir Efendizâde Mehmed Tacüddin Efendinin eşi Zeyneb Hanım

1239 N. 15 (Mayıs 1824) Beyhan Sultan teberdarı Emin Ağa’nın halilesi Emine Hatun.

1252 Esma Sultan gurebacı basısı Hacı Osman Ağa.

1264 (1848) Sadr-ı Anadolu Kara Halil Efendinin torunu elhac Mehmed Said Efendinin kızı, Anban Emini elhac Musa Ağa Zâde Mehmed İzzet Bey’in eşi Zeynep Hanım.

1266 Ca. gurre (Mart 1850) anbar Emini Hacı Musa AğaZâde elhac Mehmed Arif Beyefendinin eşi Zeliha Hanım. (Si. Osm. 4/525)

1272 (1855) Yoğurtçubaşı elhac İbrahim Ağa’nın kızı merhum Mehmed Arif Paşazade elhac İbrahim Edhem Bey’in eşi Şerife Ayşe Hanım.

1274 (1857) Mevlevi sikkeli olup genç yaşında vefat eden Arif Paşa’nın oğlu elhac İbrahim Edhem Bey. (Si. Osm. 3/275)

1301 (1883) ayni kabir,tarikat-i aliyye-i nakşibendiyeden ve Maliye kalemi hulefasından Ahmed Zekeriyya Paşa torunu Zekeriyya Bey. (Si. Osm. 2/428)

1301 (1883) Tarikat-i aliyye-i mevleviyye’den ve mektûbi-i Maliye hulefasından Arif Paşa Zâde elhac İbrahim Ed-hem Bey’in oğlu Ahmed Muhtar Efendi.

1305 (1887) Hassa Orduyu Hümâyunu şeriki Bekir PaşaZâde…

Gömülü, Şeyhülislam şir Efendinin oğlu hâlen Galata kazası Mehmed Tacüddin Efendinin eşi, Şeyh Kemâl Efendinin kızı şerife Emine Hanım. (Si. Osm. 2/47)

1874 Ağustos 30. Mektebi Tıbbiye-i şâhâne hocalarından Miralay Dr. Abdullah bey Doğumu: 12 Haziran 1801

Kaynak: (Gezi Notu) (Hadika 1/286) (İst Ans. 8/4338) (T. Öz. İstanbul Camileri 1/46) (E. Çelebi Seyahatnamesi, Z. Danışman Yay. 2/95) (İ. H. Danışmend, kronoloji. 2/444) (A. Kuran, Mimar Sinan S: 308) (Si. Osm. 4/311) (T. Gökbilgin, Paşalivası S: 84-86-224-227-507) (Tuhfet’ül-hattatin S: 510) (Ş. Rado, Türk Hattatları S: 65) (C. Baltacı, Osm. Medreseleri S: 562592) (M. Meriç, Mimar Sinan, Tuhfet’ül-Mimarin S: 31 ve Tezkiret’ül-Ebniye S: 87 Burada, Defterdar-ı mal, diğer Mehmed Çelebi Mescidi diye kayıtlıdır.) (Abdullah Kuran, Mimar Sinan’ın Mescitleri, S. Eyice Armağanı S:141)